SANAL İMTİHAN VE CİHAD

Yusuf olmak kolay mı? Kardeşlerinin hasedine kurban olup kuyuya atılmadan, kardeş sevmek ne kolay!
Muhammed olmak kolay mı?
Emmisinin, dayısının, hemşehrilerinin zulmüne, boykotlarına maruz kalmadan insanları sevebilmek veya küçük kusurları affedebilmek ne kolay.
İbrahim olmak kolay mı?
Babasının ve kavminin kafirliğine, dindar geçinen müşriklerin cahilce saldırılarına, küfür devletine jurnallemelerine ve ateşlere atıp dünyada cehennem azabı tattırmak istemelerine maruz kalmadan hümanist söylemlerin papağanı olmak ne kolay.
Zekeriyya olmak kolay mı?
Kafir medyanın her zaman sahibi olmuş iftiracı yahudilerin yalanlarına, iftira ve ithamlarına maruz kalmadan, iftirayı, ithamı, yenilgiyi tatmadan, asılsız ithamların galeyanına düşmüş ahmak toplumun gazabından kaçamadan ve tatlı canına kıyılmadan, peygamberler tarihi okumak ne kolay.
Çiçeği burnunda delikenlı Yahya peygamber olmak ve tağutun hükmüne boyun eğmemek için ölümle buluşmanın muhasebesinde kaybeden olup olmamayı ölçüp tartmadan cihad söylemleri ile coşmak ne kolay.
Ah İsa! Sana da çok çektirdiler.
Bir kısa hayat sahibinin şahit olabileceği bir döneme üç peygamber öldürmeyi göze alan ve bu cürmü ömürlerine sığdıran yahudi keferesinin dünyayı ne şekilde fesada saldığını halen anlayamayan bir müslümanın, aynı fitnelere defalarca maruz kalıp aldanarak firasetli olmaktan bahsetmesi ne acı ve aynı fitnelerle yaşayıp yenilgiye uğramak; Allahın hükümlerini yeryüzüne hakim kılmak isteyen, müminlerin onurunu şerefini korumaya çalışan Zekeriyyaları, Yahyaları, İsaları devirmek için dönen entrikaların parçası olmak ne acı!
İnanmamak, düşmanlık etmek, inanmak, yardım etmemek, bir de inandıktan sonra dönüp düşmanlık etmek; evet bunların hepsi imtihanı kaybeden zavallılar.
Allah inanan ve yardım edenleri müjdeliyor.
Sen, ben bu gerçek imtihanın neresindeyiz?