HERKES HİÇKİMSEDİR

Herkes böyle diyor,
Herkesin dediği gibi, 
Herkes böyle düşünüyor,
Herkesin gittiği yol budur,
Herkes böyle inanıyor, falan. Çoğaltabiliriz bu Herkes denilen bu her kimse!

Gerçekten de Herkes diye işaret ettiğimiz; işaret etmekle de kalmayıp doğruluğun, güzelliğin, adaletin, miyarın, mizanın; neredeyse her bir şeyin ölçüsü saydığımız, kıldığımız bu olmayan ve fakat bir gerçek olarak kabul ettiğimiz “ kişi” kim, nerede, ne yapar, bu yetkimi nasıl ve kimden alıyor?

Kim'in ne dediğine kulak asmam; bana göre “herkes” aslında “hiçkimse”dir. Hiç; –malum- olmayan, varlığına şahit olmadığımız, varlık dünyasında bir yer edinmeyen “yok” hükmünde muhayyel/ uydurduğumuz şeydir. 

Uydurmuşuz uydurmasına da başımızın belası olmuş; kimi insanların ise tanrısı, kutsalı, mizan ve miyarı. İnanç ve yaşam ilkelerini, doğrularını; hatta günlük yaşamsal aktivitelerini dahi ona yani herkes denilen bu uydurma kişiye göre ayarlamış, ayarlıyor.

Hakikatte yani gerçekte olan ise bizatihi Ben yani Kendim olanım. Ben gerçeğim; yaşıyorum, bir yer kaplıyorum, bir anlam yükleniyorum ve anlamlandırıyorum.

Benim yanında bir de Sen var gerecek olan; yani muhatabım. Hayatta temel iki gerçek varsa o da bu iki kişi olandır.
Ben ve Sen; iki gerçek; hem anlamı olan ve hem de anlamlandıran. 
 
Ben gerçeğinin muhatabı öncelikle yaratan olan Rabbim yani Allah’tır. Sen’im olarak Allah muhatabım; O’nunla konuşurum, O’nunla dertleşirim, O'na dayanırım, O'na sığınırım, O’nunla yürürüm. 

Sonra ikinci bir Sen’im daha var ki o da yaşamda karşıma bir muhatap olarak çıkan; çıktığı an itibariyle de muhatabım olan kişidir; karım, çocuklarım, arkadaşlarım ve diğerleri.

Diğerleri olarak da ifade edebileceğim “O” veya “Onlar” da muhatabım yani Sen olmadıkları müddetçe yok hükmündedirler. Yoklar zira Sen değiller. Sen olmadıkları için de bulunduğun an ve mekân itibariyle bana bir katkıları olmadığı gibi beni etkilemezler de. Bu sebeple Ben’im yaşamım sadece Ben ve Sen müsennası çerçevesinde şekillenir, tedavül eder. Huzuru sağlayan asıl ilke de budur zannımca; zira yaşamı anlamsız ve yaşanmaz kılan Herkes; bir başka ifadeyle “onlar”dır.

Onlar’ı mümkün olduğu ölçüde hayatımdan çıkarmaya çalışıyorum; bu sayede yüklerimin önemli bir kısmından kurtuluyorum; çünkü hayatımı zehir eden ve beni kıskıvrak yakalayıp peşi sıra sürükleyen “Herkes” denilen bu kocaman yalanı yok sayarak rahatlıyorum; zaten yoktu ki. 

Tavsiye ediyorum, denemeye değer.