kayseri.net.tr
İrfan SETENCİ

İrfan SETENCİ

İrfan SETENCİ

ÇIRAK OLMADAN USTA OLMAK

29 Ocak 2023 - 14:36 - Güncelleme: 27 Mayıs 2024 - 02:17

    Hak mı dese, hık mı dese, akıl mı kâmil, din mi mamül, hikmet mi câhil, kendi de dâhil, neyi mi inkâr etse; zor kabul ederek mi kibrini memnun, büyüğü inkar ederek mi ahdini memduh eylese.
Yaratılmanın gayesini, aklın kaypaklarında yalpalarken, uçar gibi salladığı kollarından ilhamla,
semavi bir makama mülâki sandığı heyûlalarla ömrünü meşgul, milleti iğfâl mi eylese.
Neylese? Bu kendini bulacağı yolu göstereni olmamış adam, acep neylese?
    Bir nalbant vardı emektar, bir de kaygısız oğlu. "Oğul vakit varken zanâati öğren" derdi babası. Oğlan seyip seyip gezer hovardalık ederdi. Nalbant ölüp de ambarda un, kilerde yağ biten de, seyip oğlan dükkanın yolunu tuttu. Ahali dedi ki "bari biraz çırak dursaydın bir bilenin yanında"
Seyip oğlan "çaka çaka öğrenirim" dedi. Öyle de yaptı, çaka çaka atları topal, milleti daral etti.
    Akıllı bir at getirdiler, mesleği tez(!) tutsun diye, "sol ön ayağından başla" dedi sahibi. Eğildi nalın mıhlarını sökmeye seyip nalbant, at da eğip başını baktı meymenetsize, kerpeten mıhı tutmadan at enseyi tutmuştu bile. Kaldırdı attı çakma nalbantın çulunu yere. Seyip oğlanın aklı yeni vardı mesleğe. "Bunca toynak hiç ettim, at topal ettim böylesini görmedim; daha mıhı tutmadan cezamı kesiverdi" dedi amma ne deme.
Bunun üstüne üç gün hasta yattı, beş gün düşündü taşındı, çırak olunmadan usta olunmuyormuş dedi.
Kibrini şapka gibi çıkarıp göbek hizasında tuttu, boynunu bükerek halini arz ettiği nalbant yeğeninin yanına çırak girdi. Eeee onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.

Bu yazı 340 defa okunmuştur.
google.com, pub-6021907135009533, DIRECT, f08c47fec0942fa0