Nerede O Eski Talas?

1986 yılı idi. Komşumuz Sadık Amca, Hadi çocuklar atlayın arabaya sizi gezmeye götüreyim. dedi.
Sahabiye'den yaklaşık yarım saat 1 saat arası bir sürede ulaştık Talas'a, ya da bana yol uzun geldi.
Bahçelerini, bağlarını, derelerini gezdiğim, ne kadar güzel bir köy dediğim Talas, üniversite ve Hastanenin açılması ile birlikte çok hızlı gelişti.
Yıl 2022
Yolum düştü Talas'a. Gurbetçi edasıyla dolaştım sokakları caddeleri. artık köy değil, ilçe değil, koca bir şehir olmuş TALAS.
Özellikle akşamları oluşan trafik yoğunluğuna bi anlam veremiyordum. Ta ki üniversitede bahar şenlikleri olduğunu öğrenene kadar. Neden sonra sohbet ettiğim herkes aynı şeyi söyledi: Burası Her Akşam Böyle...
Bir kültür köşesi olarak değil, arabaya binip son ses müzik eşliğinde dolaşmanın, kuytuda köşede kalmış ağaç altlarında araba içinde oturmanın ve bazı mesire alanları ve "Osmanlı Sokağı" gibi yerlerin "hazine" edasıyla saklandığı, mağara ve Âli dağ'ın (bence "Ali dağı" değil, buna başka bir yazıda değiniriz.) mesire alanı ile Kayseri'nin incisi ve şehrin yobazlığına inat geleceğe açılan kapısı.
Rahatsız değilim yanlış anlama olmasın. Merak ettiğim bu gelişimin neden bütün şehre yayılmadığı?
Madem, müziği, eğlenceyi, kafeleri bu kadar seviyoruz, madem sokaklarında güler yüzlü insanların olmasına gıpta ediyoruz. Neden tüm şehir hala "Gri".

O eski Talas nerede bilmiyorum. Ama Yeni Halini Çok Sevdim...

"Talas, Osmanlı Sokağı diye adlandırılan bölgeden bir görüntü"